Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, gerçekleştirdikleri zirvenin ardından Washington'da bulunan Beyaz Saray'da ortak basın toplantısı düzenledi.

Menzil liderinin cenazesi için Adıyaman'a adeta akın ettiler! THY'den dikkat çeken hamle! Menzil liderinin cenazesi için Adıyaman'a adeta akın ettiler! THY'den dikkat çeken hamle!

"Türkiye Hükümeti'ne çalışıyor olmayasın?"

Basın toplantısına Trump'ın, Türk gazetecilerden soru alırken, "Sadece dostane gazeteciler soru sorsun" demesi dikkat çekti. Bu ifadelerin ardından Erdoğan, Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan'a söz verdi. Kaplan'ın sorusunun ardından Trump'ın, "Gazeteci olduğuna emin misin? Türkiye Hükümeti'ne çalışıyor olmayasın?" diye sorması basın toplantısına damga vurdu. Kaplan, Trump'ın sorusuna "Peki" deyip gülerek geçiştirdi.

İşte o anlar:

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE ABD BAŞKANI TRUMP'IN BEYAZ SARAY'DAKİ GÖRÜŞMESİNDEN DETAYLAR

"Skandal bir şey"

Basın toplantısından sonra A Haber'e konuşan Hilal Kaplan, "Mazlum Kobani'nin eli kanlı bir katil olduğunu bildiğimiz için o soruyu sordum. Ve bu teröristi Senato ve Meclis de ağırlamak istiyor. Bu skandal bir şey aslında" dedi.

Hilal Kaplan’ın ifadeleri şu şekilde:

Çarpıtmak artık bazılarının kariyeri olmuş. Biz orada hiç soru sormasak, 'Uçaktaki gazeteciler gidiyorlar, hiç soru sormadan dönüyorlar', Trump'ı memnun eden bir şey sorsak 'Trump'a yakın görünmek için' diyecekler. Trump'ı sıkıştıran bir soru sorduk onda da yine çarpıtacak bir şey buldular. Çok üzerinde durmak istemiyorum o yüzden. Söylenen de sadece basit bir espriydi aslında. Esas mevzu burada ABD'nin kalbinde Beyaz Saray'da başkana 'Bu katili Beyaz Saraya Davet etmeyi düşünüyor musunuz? Çünkü bu çok gücendirici olacaktır' diye ifade etmekti yüzüne benim amacım. Toplantıda malesef YPG ile ilgili başka bir soru sorulmadı.

"Trump kaçamak cevap verdi"

Trump, net bir cevap veremedi. bu da önemli bir kazanım olarak görüyorum. Obama döneminde Ferhat Abdi Şahin'e plaketler verildi. Zaten ABD'nin askeri kanadı muhatap alıyor. Dışişleri Bakanlığı da vize verilmesi noktasında olumlu görüş bildirebiliyor. Biz Merasim Sokağı, Vodafone Park'ı, Güngören'i unutmayacağız. Terör saldırılarını unutmayacağız. Her seferinde bunu onlara hatırlatmak, 'Bizim şehitlerimizin kanı üzerinden böyle bir şey yapamazsınız' demek. Erdoğan ile ilişkisine zarar vermekten kaçındığı için kaçamak bir cevap verdi Trump.

Hilal Kaplan

"Başka gazeteci kalmadı"

ABD'li gazeteci Jonathan Karl, Trump'ın, Erdoğan'a "Türkiye'den dostane bir gazeteciye söz verin" dediğinde, Lindsey Graham'ın kendisine dönüp "Başka türlüsü kalmadı" dediğini sosyal medya hesabından paylaştı.