Kamuda çalışan ancak statü değişikliğinden faydalanamadıkları için yükselemeyen üniversite mezunu işçiler, seslerinin duyulmasını istiyorlar. "Kadromuz var, istediğimiz sadece statü değişikliği" diyen işçiler mağduriyetlerini NEO Haber'e anlattılar. 

Menzil liderinin cenazesi için Adıyaman'a adeta akın ettiler! THY'den dikkat çeken hamle! Menzil liderinin cenazesi için Adıyaman'a adeta akın ettiler! THY'den dikkat çeken hamle!


Kamuda 8 yıldır çalıştığını, yüksek lisans mezunu olduğunu ve atanamamış felsefe grubu öğretmeni olduğunu söyleyen Üniversiteli İşçiler Platformu  İzmir Temsilcisi Şebnem Sultan Yılbaş, "Kamuda özel güvenlik olarak çalışıyorum. Statü değişikliği ile memur kadroları için görevde yükselme sınavlarına girip terfi hakkından faydalanmak istiyorum. Yüksek lisansım dışında; özel eğitim öğretmenliği, bilgisayar işletmenliği, çift terapisi, aile psikolojisi ve parapsikoloji gibi alanlarda da eğitimlerim mevcut. Ama yükselme şansımın olmadığı bir konumdayım. Boşuna mı bu kadar eğitim alıp, kendi gelişimime katkı sağladım anlamış değilim" diye konuştu. 

SESİMİZ DUYULSUN İSTİYORUZ

Türkiye'nin her yerinde aynı mağduriyeti yaşayan üniversiteli işçilerin bulunduğunu söyleyen Yılbaş, "Sayımız o kadar fazla ki, sesimin duyulması gerekiyor. İnsanların aldıkları eğitimler eğitimler hiçe sayılıyor, itibarsızlaştırılıyor. Memur ve sözleşmeli memurlar meslek ve unvanlarının gereği olan müdürlüklerde ve pozisyonlarda çalıştırılırken, biz işçi olduğumuz için kurum, bizi istediği yerde ve pozisyonda görevlendiriyor” ifadelerini kullandı. 

TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN İŞÇİLER MAĞDURİYETLERİNİ PAYLAŞIYOR

Türkiye'nin her yerinden üniversiteli işçiler mağduriyetlerini anlatmaya, seslerini çıkarmaya ve duyurmaya devam ediyorlar. Çıkan haberlerin ardından daha da fazla konuşmaya başlayan üniversiteli işçiler mağduriyetlerini böyle anlattılar: 

İKİ ÜNİVERSİTE BİTİRDİM 
14 YILDIR OPERATÖRÜM 

"Merhaba ben M.M. Karakollarda operatör olarak çalışıyorum. 2006 yılında KPSS ve mülakatla 84 puanla yerleştim. İşe girdiğimde yüksek okul mezunu elektrik teknikeriydim, daha sonra sınava girdim ve İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nü kazandım 2016 yılında mezun oldum halen karakollar bünyesinde operatör olarak çalışıyorum. Bizdeki adaletsizlik sadece işçi olmakla, tayin, terfi ve görevde yükselme hakkı kullanamamakla bitmiyor. İşçiler arasında 4 farklı ücretlendirme uygulaması var.  İki üniversite mezunuyum 2'nci ücret skalasından maaş alıyorum yani okuma yazması olmayan 1'inci skaladaki işçinin yüzde 65'i kadar maaş alıyorum. 3'üncü skalada maaş alan da 1'inci skalanın yüzde 50'si kadar maaş alıyor. KHK ile işe girenlerin maaşları konusunda bilgim yok.  Benden yıllar sonra işe sözleşmeli olarak giren lise mezunu, yüksek okul mezunu kişiler memur kadrolarına atandılar ve daha sonra KPSS ile işe girenlerin hepsi görevde yükselme sınavına girdiler. Üst pozisyonlarda çalışmaya başladılar. Teknikerlerin geneli şef olarak görev yapıyorlar. Yeni işe girenler, bize amir ve şef oluyorlar ama ben 14 yıldır iki üniversite mezunu olarak operatör olarak çalışıyorum.  Tayin terfi ve görevde yükselme hakkım yok allah bilir daha kaç tane yeni mezun amirim olacak."

LİYAKAT YOK, TORPİL VAR

E.B: "Kamu kurumunda işçi olarak çalışıyorum. Gün geliyor vasıflı gün geliyor vasıfsız olarak temizlik işlerinde çalıştırılıyorum. Oysa ben sosyal hizmeler ve danışmanlık önlisans ve sosyoloji bölümü mezunuyum. Ama ne yazık ki eğitimimin karşılığı olan ünvanımı kullanamıyorum. Bırak ünvanımı kullanmayı, lise mezunu, ortaokul mezunu olan personellerin masasını temizliyorum. İdarenin insiyatifinde, liyakata bakılmaksızın siyasi referanslara bakılarak, haksız yere mobbing uygulanarak, onların istedikleri yerlerde ve koşullarda çalıştırılıyoruz. İşçisin sen ünvanın yok, eğitim durumun pek bir şey değiştirmiyor, 3 ay masa başı iş yaptırırlar alternatif olmayınca 3 aydan sonra 'temizlik personeline ihtiyaç doğdu. Seni temizliğe veriyoruz' derler. Tabiki her meslek kutsal, elbette tıpkı temizlik personeli gibi. Ancak almış olduğum eğitimin karşılığı bu olmamalı. Benzer durumlarda olan çok fazla arkadaşımız var bu anlamda ivedilikle meclisin bir madde değişikliği ile statü değişikliğine gitmesini diliyorum.

EĞİTİMİM İŞİME YANSISIN

B.Z: Bir Bakanlığına bağlı kuruluşlardan birisinde çalışıyorum 15 yıl oldu. Yıllardır yan masada çalışan arkadaşımla farklı statüde değerlendiriliyorum. Hem ücret, hem de sosyal haklar bakımından. Görevde Yükselme sınavına girip yukselemiyorum. Mesela yöneticilerim bile benden düşük seviyede eğitim almış kişiler. Tayin hakkım ya da başka kuruma geçiş hakkım yok. Hem iktisat hem sosyoloji bitirip üstüne bir de kamu yönetimi alanında yüksek lisans yapmama rağmen oturduğum yerde sayıyorum. Aldığım eğitimin iş hayatıma yansımasını istiyorum. 

YÖNETİCİM İLKOKUL MEZUNU

T.K: "Ben aşçı olarak calışıyorum. Aynı kurumda lise mezunu köy hizmetlerinden geçme ambar memuru bana karışma gibi bir yetkisi olmamasına rağmen, sırf işçiyim diye hergün gelip bana fırça atıp, görevim olmamasına rağmen yerleri temizlettirip, saçma sapan iş yaptırıyor. Yetmiyormuş gibi benden önce işe girmiş, ilkokul mezunu bir insanı başıma sorumlu yaptılar. Ben şu an ilkokul mezunu insanın elinin altında calışıyorum."

"STATÜ ALANA KADAR ÇALIŞACAĞIZ"

Mehmet A. 2004 yılında geçici işçi olarak işe başladım. 
Çalıştığım kurumun teknikeri olarak memur arkadaşlarımızla birlikte, memurlar gibi aynı serviste bir fiil 10 yıl görev yaptım.
2007 yılında çıkan 5620 sayılı torba yasaya istinaden kurum içinde bürokratların sözleşmeli personel olmamıza engel olmaya çalışmasından dolayı zorunlu olarak "daimi işçi" pozisyonuna geçmek zorunda kaldık. Her ne kadar Üniversite Mezunu olsanız da, kendinizi kariyerli, vasıflı, liyakatli görseniz de resmi kayıtlarda "vasıfsız işçi" olduğunuzdan dolayı çalıştığınız kurum sizi istediği yerde ve pozisyonda işçi olarak çalıştırabilmekte. 
Biz #universiteliisciler'in memurlar gibi; atama, tayin, görevde yükselme, derece, kademe vs. gibi hiçbir yasal hakkı bulunmuyor. Bir de yetmezmiş gibi uygulanan bu haksız, adaletsiz "mobbing" hususunda yasal yollarla hakkınızı aramaya bile hakkınız yok. İşte bu gibi nedenlerden dolayı, biz #üniversiteliişçiler'in statü değişikliği ile "MEMUR" statüsüne geçmeleri hususunda çalışmamız devam ediyor.
 
Berrak GÜNGÖR