Son günlerde artan siyanürle intihar vakaları, bu zehirli maddenin zararlarını bir kez daha ortaya koydu. Trakya'daki Kaz Dağları'nda siyanürle altın aranmasına şiddetle karşı çıkan uzmanların ne denli haklı olduğu, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen bir olayla bir kez daha tescillenmiş oldu.

Siyanürlü cesetlerin defin işlemleri korkuttu

İstanbul'un Fatih ilçesinde siyanür içerek yaşamlarına son veren Yetişkin kardeşlerin cenaze töreninde AFAD ekipleri geniş güvenlik önlemleri aldı. Özel kıyafetli uzmanlar, cenazelere kimsenin dokunmasına izin vermedi. Defin işlemleri sırasında da mezar için kazılan alan karantina altına alındı.

Siyanür toprağa karışırsa ne olacak?

Tüm bu önlemler akıllara Kaz Dağları'nda siyanür kullanılarak yapılan altın aramalarını getirdi. Uzmanların dikkat çektiği 'siyanür canavarı' ile ilk kez yüzleşen vatandaşların yanıtını en çok merak ettiği soru ise şu: Bu denli tehlikeli bir kimyasal toprağa karışırsa ne olacak?

Siyanür almak kolay mı?

Konuyla ilgili Sözcü'den Sibel Gülersöyler'e değerlendirmelerde bulunan Kimyager Fatih Küçükuysal (Tüketici Sorunları Derneği üyesi), kendilerine en çok sorulan sorunun siyanüre ulaşmanın bu kadar kolay olup olmadığı yönünde gerçekleştiğini aktardı.

"Halka satılması mümkün değil"

Bu soruya açıklık getiren Küçükuysal, "Siyanür halka direkt satılmıyor, fabrikalara ya da üniversitelere satılıyor. Onların da pek çok şartları bulunuyor. Bizim de asıl sorguladığımız mesele sıradan vatandaşın siyanüre nasıl bu şekilde kolay ulaşabildiği… Genelde, internet üzerinden sipariş verildiği gözümüze çarpıyor, bu konuyla ilgili denetimler mutlaka sıklaştırılmalı, kimya fabrikalarının vicdanlarına bu iş bırakılmamalı, siyanüre ulaşmak böyle kolay olmamalı" dedi.

"Korkulacak bir durum yok"

Küçükuysal, "Yetişkin kardeşlerin siyanürlü bedenlerinin toprağa karışması tehlike arz eder mi?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Cesetteki siyanürün toprağa karışmasında endişelenecek bir durum yok. Ne atıklar toprağa karıştıktan sonra ayrışıyor. Olay geçtikten sonra KBRN (kimyasal biyolojik radyoaktif nükleer) ekipleri önlem alıp temizlediler bölgeyi, şu an için çevrede korkulacak durum yok.

"Altın aramada risk çok yüksek"

Trakya'daki Kaz Dağları'nda altın ayrıştırmak için kullanılan siyanür hakkında da konuşan Küçükuysal, "Onun toprağı kirletme riski yüksek. Süzülmesi, arındırılması ve sıkı denetimleri olsa da mutlaka toprağa karışır" dedi.

"Siyanürün topraktan atılması uzun zaman alır"

Şeftali ve acıbadem çekirdeklerinde de siyanür bulunduğunu söyleyen Küçükuysal, Kaz Dağları'nda kullanılan siyanürün topraktan atılmasının uzun zaman alacağını belirtti. Küçükuysal, "Kaz Dağları'ndaki çalışmalar durduruldu, zehirli maddeler ile altın aranmaması gerektiği konusunda da bu kararın ders verici nitelikte olduğunu düşünüyorum" dedi.

"Siyanür, en tehlikeli zehirlerden biri"

Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, siyanür zehirlenmelerinin solunum yoluyla gerçekleşen zehirlenmelerden biri olduğunu belirtti. Prof. Karcıoğlu, "Riskler nedeniyle siyanür tuzlarının ambalajlanması, taşınması ve depolanmasında uyulacak kayıt ya da kurallara bir düzen getirilmesi için dünyanın her yerinde ulusal ve uluslararası komisyonlar kurulmuş olup, çalışmalar yapılmakta ve standartlar oluşturulmaya çalışılmaktadır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Menzil tarikatı şeyhi için başsağlığı mesajı... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Menzil tarikatı şeyhi için başsağlığı mesajı...

"Siyanürle altın arama, çevre ve insan sağlığına zararlıdır"

Altın aramada kullanılan siyanürün toprağa karışmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karcıoğlu şunları söyledi:

-Siyanürün kullanım alanları çeşitli kirliliklere neden olur fakat hiçbir kullanım alanı altın madenciliğindeki kadar risk taşımaz.

-Siyanürlü altın işletmeciliğinde esas tehlike siyanürlü sıvı dolu havuzun taşması, yıkılması veya asla fark edilemeyecek boyutta sızıntı ile (her gün sadece 200 litre sızsa) yer altı sularına karışması, bitkilere, hayvanlara ve toprağa geçmesidir.

-Siyanür zehirlenmesi doğrudan ağız yoluyla alım gibi olmasa da, farklı rahatsızlıklara sebep olacağı açıktır. Sonuç olarak, altın üretiminde kullanılan siyanür tümüyle temizlenemediğinden çevre ve insan sağlığı için son derece zararlıdır.